Seyirci kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İzleyici, Temaşabin, Temaşacı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Besbelli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Şüphesiz, Pek Belli, Görünüşe Göre
Sorti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış
İtaat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinlemek, Ram Olmak
Kalın Kafalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala
Karamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Kötülemek, Lekelemek, Yermek, Kovlamak, Bakmak, Gözetmek
İçkili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
Tevzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
Necip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Doğuşlu, Temiz, Seçkin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İdraksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak
Selen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Haber, Ses
Kubat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
Didar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre
Yanıkara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
Tazmin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek
Bir Küme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
Konmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Konulmak, Koyulmak, Salınmak
Kapalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
Zendost kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zampara
Sismometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depremölçer
Sebebiyet Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neden Olmak
Olanaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabil, Mümkün, Olabilen, Olabilir
Süreli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrî, Periyodik
Sıtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titreme, Malarya
Keyfiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Kalite, Nitelik, Sıfat
Pike Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şığımak
Sepici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabak
Tehdit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
Bağfiil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaç
Ağrıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak
Susta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yay
Düşüncesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız, Kaygısız, Fikirsiz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.