Saldırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Dülger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Marangoz
Aklı Kıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
Necip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Doğuşlu, Temiz, Seçkin
Tetkik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
Muhasebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymanlık
Beygir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı At
Yemekhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşevi
Yemeden İçmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hemen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Parlamaz Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sönmek
Öncelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takaddüm; Pey Akçası
Zihayat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Neşeli
Geçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh, Hat
Tavşan Anahtarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maymuncuk
Ponzalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ovmak, Temizlemek
Mucize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tansık, Olağanüstü, Şaşırtıcı
Bezgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
Angın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Ünlü
Yoluna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçin
Kayınbaba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
Suçlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabahatli, Mücrim
Hezimet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Darmadağın Olma, Tarumar Olma, Yenilgi
Alenen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça, Açıktan
Lain kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lanetlenmiş
Kıvrılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Katlanmak, Kırılmak, Sapmak
Hazfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Gidermek, Kaldırmak, Silmek
Minkab kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burgu
Özlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veciz
Israr Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
Adsorpsiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüze Soğurma
Takdiriilahî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
Başöğretmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
Müteahhitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenicilik, Bağıtçılık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.