Muhasebe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Saymanlık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ilımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtidalli, Mutedil, Orta, Ölçülü, Temkinli, Veznin
Öteleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
Tercüme Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çevirmek
Debriyaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavrama
Halisane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
Çeper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Zar, Cidar
Vınlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vıyıldamak
Nazikâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edeple
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Muharebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaş, Cenk, Harp, Çatışma, Vuruşma
Stratus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katmanbulut
İstiare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğretileme, Ödünç
Argın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorulmuş, Beceriksiz, Yorgun, Zayıf
Payizbülbülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saka
Abanozlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak, Sertleşmek
İlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beddua, Lanet, İntizar
Ufalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçülmek, Büzülmek
Temayül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim, Meyil, Yönelim
Kemalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atatürkçülük
Tak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süslü Kemer
Problemli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sorunlu
Kalaylamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sövmek
Azami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
Papuççu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
Anlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl Etmek, Soruşturmak, İdrak Etmek, Sezmek, Fark Etmek, Bilgisi Olmak, Başa Düşmek, Bilmek, Çakmak, Çıkarmak, Derk Etmek, Düşünmek, Görmek, Hissetmek, İhata Etmek, Paykamak, Takip Etmek, Yakalamak
Uçuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
Güzide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Seçme, Seçilmiş
Altın Varak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varak
Tefeyyüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme
Taalluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, İlgi
Gureba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesizler
Yemekhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşevi
Mezuniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, İzin, Yetki
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.