Pırpırı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hovarda, Uçarı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kız Kardeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacı, Simil, Şvester, Hemşire
Ekspansiyonist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılımcı
Dallı Güllü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
Âmâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
Serzeniş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başa Kakma, Takaza
Fan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervane, Vantilatör, Yelletke
Tektük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az
Etüt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Saraka Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
Endaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
Sersemleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
Tavzih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
Sıhhi Tesisat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Su Döşemi
Çap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basmak, Tabetmek, Yayımlamak
Parsellemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylaşmak
Uykulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur
Kilitlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapamak, Kenetlemek, Kıfıllamak
Labirent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolangaç
Meyil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Akıntı, Özlem, Eğilim, Temayül, İlgi, Eğiklik, Sevme, İstek
Çocuk Bilimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etfaliyat
Telef Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
Metropol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anakent
Bari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
Kuyu Anası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öcü, Umacı
Safi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Net, Sadece, Duru, Sadece, Temiz, Yalnız, Som
Nezafet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlik
Tebelleş Olma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elçekmemek
Gezmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezgin
Fısırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
Zayıflık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
Simsarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
Ruhsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cansız, Güçsüz, Miskin
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.