Saraka Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Eğlenmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
Gözletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
Geçinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Maişet
Hallolmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
Meyhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçkilik
Tiran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar
Laşe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Leş, Öleş
Sedimatolojik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilimsel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Biberon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sütlük, Emzik
Ekseriya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Genellikle, En Çoğu, Çoğun
Emzik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbik, Biberon
Süzme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf
Parlayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak, Parlak
Yemlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
Müdafaa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Savunmak, Tutmak
Kesmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
Pulsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Beleş, Züğürt
Cinsî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
Yük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj, Kargo, Külfet, Ağırlık, Denk, Engel, Eşya, Gaile, Yüklük, Ödev
Tayyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazır
Çıncalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elektronik
Büyüksemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzam Etmek
Pislik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kir, Dışkı, Kötü, Necaset
Salabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katılık, Sağlamlık
Hâlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hal
Taraflar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
Sıkıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
Klasiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşiklik
Tomruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şalban, Tir
Güvence Akçesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depozit, Depozito
Çamur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balçık, Harç
Yalnız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Ama, Bir, Hemen, Sade, Salt, Tenha, Şu Kadar Ki
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.