Peşinden kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ardından
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kuruluş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, İdare, Kurum, Müessese, Tesis, Teşkilat, Üretim, Yapı
Adlı Sanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
Pratik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, Kullanışlı, Tatbikî, Teamül, Uygulamalı, Ameliye, Tatbik
Telafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılama, Giderme
Parlayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak, Parlak
İbadet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapınma, Ayin, Kült
Himmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayırış, Emek, Gayret, Yardım, Çalışma, Lütuf
Vokal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü, Sesli, Sessel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kelepçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilezik, El Kandalı
Berraklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlenmek, Durulaşmak, Saydamlaşmak, Netleşmek, Anlaşmak
Çokbilmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinsi, Akıllı, Kurnaz, Zeki
Geçimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedreftar, Huysuz, Şirret, Yola Gitmeyen, Kavgacı
Sahtecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
Yetim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Babasız, Öksüz
Tohum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil, Sülale
Salkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serin
Namussuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Leke
Dörtlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
Bağlılaşım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
Asudelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
Agreman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
Küşade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık
Salyangoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sümüklü Böcek, İlbiz
Ödev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
Hükmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiğnemek
Yelkovan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akrep
Pişe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
Sübut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekleşme, Kanıtlama, Tanıtlanma, Meydana Çıkma
Kama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hançer, Takoz
Kura kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekiliş
Bakmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terk Etmek
Kabiliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.