Perdah kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Parlatma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ses
Tebdil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
Şartlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullamak
Haydutluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk
Topu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
Tabi Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
Taksirat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlar, Taksirler, Suçlar, Alın Yazısı, Günahlar
Ezel Ebet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tekrar Tekrar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst Üste, Ardı Ardına, Kayta Kayta
Düşünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Demek, Kaygılanmak, Kurmak, Muhakeme Etmek, Paykamak, Tasarlamak, Tasalanmak
Çekişme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Yarışma, Mücadele, Azar, Cenk, Hırgür, Mübareze
Mühim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güncel, Önemli, Ehemmiyetli, Önemli
Kısıtlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahdut
Görklü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel
Hainlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, İhanet
Zadegân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sosyete, Soylular Takımı
Detant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşama, Gerginlik Azalması
Tartı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
Suikast kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komplo, Yağınma, Yağınç
Çecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Halka
Hulasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası
Atışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
Müteaddit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birçok
Meftuniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutkunluk
Bekri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, Ayyaş
Ayıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Eksiklik, Leke, Damga, Utanç Verici, Noksan, Uygunsuz, Kötü, Şaibe
Aş Damı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutfak
Başkaldırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Ayaklanma, Kalkışma, Başkaldırma, Karşı Gelme, Kozgalan
Gerçekleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahakkuk
Kalaycılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
Aleniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
Gulgule kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Şamata
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.