Oyalamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Aldatmak, Gözletmek, Kılıklamak, Uzatmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Nanemolla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Beceriksiz, Dayanıksız
Haça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
Kondu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gecekondu
Taba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tütünrengi
Yakışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenasüp
Tescil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazma, Kütüğe Geçirme
Biyoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirim Bilimi, Hayat İlmi
Harp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Savaş, Muharebe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Perdesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
Yoğunlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Asrilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlık, Çağcıllık
Pazarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
Uyuşturucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maden
Kırılan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan
Kanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Düşünce, İnanç, Kanaat
Lekeli Humma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tifüs
Müfredat Programı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı
Görüşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
Uzatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Dayamak, Germek, Göndermek, Oyalamak, Uzatmak, Vermek, Temdit Etmek
Dayanaklık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
Federal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
Tatsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga
Matuf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönelik
Sakınım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, Tedbir
Uyarlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetabuk, Adapte, Adaptasyon
Raptetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İliştirmek, Berkitmek, Tutturmak
Yenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
Mısır Yasemini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasemin
Şakşakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Alkışçı, Yalaka, Yaltak, Dalkavuk
Çürük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Temelsiz, Boş, Dayanıksız, Sakat
Çatkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mensup; Çatık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.