Okumak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kavramak, Küfretmek, Sövmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Eğit Bilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji
Yatırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
Hikâye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öykü, Kıssa, Olay
Ölçülülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtidal, Ölçülü
Dağdağa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Sıkıntı, Telaş
Sağır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ker
Teferruat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay
İstismarcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürücü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kekeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme
Dombay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manda
Haykırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nara
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
Fınkırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sümkürmek
Başkaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, İsyan Etmek, Kabarmak, Kıyam Etmek
Çalap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Mevla, Tanrı
Tema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana Duygu, İzdem, Düşünce, Görüş, Ana Konu
Duyarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hassas
Başmaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Has
Yaşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşasın
Arkeoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazıbilim, Kazı Bilimi
Okkalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ağır, Çok, Fazla, Hürmetli
Yele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
İlke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
Acemilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toyluk
Cıncık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Züccaciye
Ilıklaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ilıştırmak, Ilıtmak
Sorumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
Savaşım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mücadele
Bilvasıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Araçlı, Araçla, Dolayısıyla
Uyuntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miskin, Tembel, Uyuşuk
Çaşıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Casus
Rantiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lüpçü, Getirimci
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.