Not kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Derece, Kayıt, Kıymet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Beygir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı At
Eskimiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
Baştan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Yeniden
Pencere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cam
Diremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Direnmek, Durdurmak
Çoğaltma Makinesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstensih
Ayazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teras
Tahriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalama, Kurcalama, Azdırma, İrkiltme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ira kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakter, Seciye, Öz Yapı, Kişilik
Azatlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük, Hürriyet
Denk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
Basar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz
Çoğunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Ekseriyet
Mahsur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatılmış, Çevrilmiş, Sarılmış
Dikbaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asi
Kâfi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterli, Bes, Yeter, Yetişir, Artık İstemez
Ansızın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
Samut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suskun
Mevki Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevzilenmek
Fevri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
Göndermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Çıkarmak, Sevk Etmek, Sunmak, Ulaşmak, Uzatmak, Yollamak
Varyemez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eli Sıkı, Cimri, Pinti
Kornea kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saydam Tabaka
Paydaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hissedar
Sağlamlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metanet
Bebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bebek
Yer Yuvarlağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dünya
Kurt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canavar, Kurnaz
İhraç Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Dış satımlama
Muhtaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Gereksinimli, Eksikli
Kancık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Dönek
Gazal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.