Nefer kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Er, Kişi, Süer, Kimse
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kabul Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Beğenmek, Demek, Gelmek, Saymak
Yakınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Koymak, Sızlamak, Sızlanmak, Şikayet Etmek
Defol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reddol
İmaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmge, İzlenim
Kaçış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Firar
Lira kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teklik
Lahut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal
Paranoya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkil, Şüphe, Kuşku
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Konak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Menzil, Merhale, Misafir
Facia kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu
Mealen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamca
Mutasavvıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sufi, Gizemci
İcazet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, İzin, Müsaade, Onay
Taksirat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlar, Taksirler, Suçlar, Alın Yazısı, Günahlar
Araçsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Doğrudan Doğruya
Cevelan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşma, Dolanma, Gezinme, Gezinti
Boşluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Kofluk, Feza, Oyuk, Ara, Göz, Kesinti
Cenk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Çekişme, Kavga, Savaş, Uğraş
Keçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnatçılık
İsraf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harcamak, Savurmak
Tutkun Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevdalanmak
Oyun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Dans, Düzen, Entrika, Hile, Kumar, Külah, Olta, Sahne, Temaşa, Temsil
Makbuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alındı, Fiş, Kabız, Alıt
Olmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ham
Kaytaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
Uydurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
Halas Olma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İflah
Kargo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük
Teleobjektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzmercek
Batar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zatürre
Renk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
Ameliyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Operasyon, Eylem, Eylemler, İşlem
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.