Arsa kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Saha, Toprak Sahası, Yer
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Redüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeme
Sefir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Elçi
Müft kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Beleş
Sepmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serpmek
Statüko kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süregelen Durum
Daim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Ara Vermeden, Boyuna, Daima, Sonsuz
Lanse Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur Etmek, Tariflemek
Kabiliyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeteneksiz, Beceriksiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Endişe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
Envai Çeşit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nevbenev
Doymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak
Epizot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluntu, Olut, Dilim, İkinci Derecede Olay
Öpücük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öpme, Öpüş, Buse
Done kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veri
Ocumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Ürkmek
Yerleşim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Yurtlanma
Tarumar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
Bibi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hala
Daha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimdiye Kadar, Henüz
Bağıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görece, İzafi
Bambaşka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apayrı, Değişik, Büsbütün Başka, Farklı
Yeraltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
Yârenlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Muhabbet, Sohbet, Söyleşi, Dostluk, Şakalaşma, Şaka
Verimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Çorak, Kısır, Sıfır, Yetersiz
Maiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erdem, Bilelik, Hoşuntu, El Altı
Boca Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Dökmek
Arkalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Arkasına Almak, Yüklenmek, Müzaheret etmek
Bir Hayli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey, Hayli
Su kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ab
Şöhretsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
Zeval kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme
Azap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.