Merhametli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Vicdanlı, Acıyan, Müsamahakâr
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bildirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
Suflör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltıcı
Sıralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Sıraya Koymak
Pul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para
Emekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Zahmetkeş
Hükümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahkûm, Cezalı
Muharrirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazarlık
Hararet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklık, Coşkunluk, Isı, İsilik, Susuzluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Muhammedî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
Aygıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Araç, Alet
Heba Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
Hafiflik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğnilik, Rahatlık
Saflık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Safiyet
İcare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kira
Yinelenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
Şahsi İş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dosya
Başkası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diğerleri, Ötekisi, Öbürü
Zerger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
Nabekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Haylaz, Serseri
Dudak Boyası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ruj
Ölü Doğmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
Dolma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Hile, Sarma, Yalan
Münkesir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kırık
Ödenti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aidat
İstiare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğretileme, Ödünç
Savaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
Yetkili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezun, Salahiyetli, Salahiyettar, Sorumlu
Müezzin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezancı
Vapur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gemi
Doymaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aç Gözlü
Eşeysel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
Keçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnatçılık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.