Kolesterol kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ödyağı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yakıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uydurmak, Yormak, Münasip Görmek
Mutasarrıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kullanıma
Fakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Ama, Lakin, Yalnız, Birak
Zelil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hor Görülen, Aşağılanan
Yorumlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Yormak, Tefsir Etmek
Süre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Müddet
Tutku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim, Hevesli, İhtiras, İhtiraslı, Şevkli, Tutkunluk
Demek Ki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demeli, O Hâlde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sabahleyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
Mutlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık
Daha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimdiye Kadar, Henüz
Gidişat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Davranış, Tutum
Şeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Alçakça, Ahlak Dışı, İnsanlık Dışı
Teşerrüf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onurlanma, Şereflenme
İstibdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Zorbalık, Sınırsız Monarii, Despotluk, Keyfe Bağlı Yönetim
Katılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek
Takvim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yim, Günleç, Dallık, Gündizme
Düzleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Düzelmek, Yatmak
Tahta Biti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
Aynı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzer, Özdeş, Tıpkı, Özdeşi, Eşiti, Bir, Nüsha
Meyve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Semere, Sonuç, Ürün, Yemiş
Sanki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sözde
Çökme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçük
Acar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Çevik, Enerjik, Cesur, Becerikli, Gözü Pek, Açıkgöz, Yeni
Kısaboy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
İhtiyari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serbest
Fiyatlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pahalılaşmak
Teleobjektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzmercek
Harikulade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Eşi Görülmemiş, Çok Güzel
Kemiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik
Yeis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Karamsarlık, Üzüntü, Ümitsizlik
Girintisiz Çıkıntısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.