Fakat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ancak, Ama, Lakin, Yalnız, Birak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Memnun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşnut, Mutlu, Kıvançlı, Kıvanmış
Sopa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Değnek, Kazık, Kötek
Eğilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönelme, Heves, Meyil, Nabız, Temayül
Çekinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
Daraltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasmak, Kısıtlamak, Kısmak
Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
Kabakki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabık
Sevimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Babacan, Can, Maskara, Munis, Şad, Şirin, Yavuklu, Sempatik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Paye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Rütbe, Orun
İklim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyar, Ülke
Kızmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Öfkelenmek, Sinirlenmek
Yuhalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Tuf Tuf Etmek
Başı Dinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
Fare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıçan
Müştehi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
Kengi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyatik, Romatizma
Becermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Uydurmak
Ters kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Hırçın, Huysuz, Münasebetsiz, Sert, Zıt, Karşıt, Uymaz, Elverişsiz
Sıvındırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temyi Etmek
Zahit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muttaki
Başat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim, Dominant, Baskın
Ümera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amirler, Buyurmanlar
Çakırdiken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deveelması
Duvar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cidar, Engel, Hisar
Kalıtım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrsiyet, Soya Çekim, Veraset
Esbabımucibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
Başlangıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önsöz, İlk Bölüm, Giriş, Mukaddime, Baş, Eşik, Menşe
Çanak Yalayıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk
Küp Şeker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesme Şeker
Hamletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yormak
Nehari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatısız, Gündüzlü
Süsleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezhip
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.