Kayırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Korumak, İltimas Etmek, Gözetmek, Himaye Etmek, Himayecilik Etmek, Kohumbazlık Etmek, Himmet Etmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Var Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Durmak, Yaşamak, Yatmak
Zirve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doruk, Tepe, Şahika
Sakınca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur, Mehzur, Zerer, Çekingi, İhtirazı Kayıt
Zehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
İhbar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
Çulpan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Yıldızı, Zühre, Venüs
Batı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garp, Günindi
Beşeriyetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Defnetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
Usûl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Tarz, Yol, Yöntem
Değişici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
Ya da kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yahut, Veya
İnanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kani
Arıtım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rafinaj
Pürçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrılmış, Zülüf, Saç Lülesi, Püskül
Temin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
Gözetmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
Aral kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takımada, Sıradağ, Ada, Cezire
Fan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervane, Vantilatör, Yelletke
Komedya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü, Komedi
Maslahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstişare, İş, Mesele
Tokuşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Dek
Saftirik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Budala, Saf
Pisboğaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Obur
İnsafsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız
İmleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İma
Baş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafa, Ser, Başlangıç, Çıban, Esas, Kelle, Saksı, Temel
Canlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Dinç, Diri, Faal, Güçlü, Kıvrak, Zinde
Şey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Nesne, Zat, Nen
Feylesof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Düşünür
Kaçmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Sızmak, Uzaklaşmak, Benzemek, Girmek, Kaçınmak, Kırmak, Koşmak, Sıvışmak, Tüymek, Yok Olmak, Firar Etmek
Mahlul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harç
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.