Karşı Durmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Direnmek, Göğüslemek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Simil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacı, Hemşire, Kız Kardeş
Ermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Kavuşmak, Yetişmek
Ara Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
İzlence kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Program
Danışkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
Mürettiphane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizgiyeri
Falan Festekiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Falan Filan
Evveller kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ay Ağılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hale
Söyleyiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Telaffuz
Tömsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
Kımıldamayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakin
İhbarcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhbir
Parasal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mali
Amir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyuran, Buyurucu, Üst, Baş
Ağız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Gaga, Kavşak, Kenar, Uç
Harislik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırs
Büyüklüğünde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
İğ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğirmen, Kirmen
Kafadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hemfikir, Meslektaş, Kafa Dengi
Kafes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
Sökmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Çıkartmak, Götürmek
İltihak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Katılmak
Kabızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabız
Salip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haç
Gıcıklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Kuşkulanmak
Aldatılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazık
İlinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
İnatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Gâvur, İnat, Keçi, Direngen, Ayak Direyici
Şekvacı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
Sahavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El Açıklığı, Akılık, Selektik, Cömertlik
Vadeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.