Gıcıklanmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Huylanmak, Kuşkulanmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kuşat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açma, Açılış; Güzellik, Hoşluk
Kumar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyun
Bere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezik, Çürük, Sıyrık, Hafif Haraplık, Başlık
Fonolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilimci
Bezgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
Yancık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cep, Kese, Cüzdan
Feribot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araba Vapuru
Erden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakire, El Sürülmemiş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Doğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündoğusu, Şark, Maşrık
Aleniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
Türev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müştak
Fazilet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erdem
Pişmanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nedamet, Yeringenlik, İldimlik
Güz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Payiz, Sonbahar, Hazan
İslam Gizemcisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
Söyleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere Etmek
Seyrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı, Nadir, Nadiren, Ara Sıra, Kimi Zaman
İtina kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özen, İhtimam
Örfen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Törece
Sübyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çocuklar
Emirname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyrultu
Fiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mim, Çengel, Makbuz
Adam Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
Tahıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hububat, Zahire
Nitekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten, Nasıl Ki
Kazanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsabet
Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek
Kesene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözleşme, Mukavele; Abone
Üzüntülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
Direnmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
Kaya Lifi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taş Pamuğu, Asbest
Çevren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk, Göz Erimi
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.