Kanıklanmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yetinmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Fabrika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretim Evi
Gelenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anane, Adet, Töre
Gönüllü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Fahri, Arzulu
Çençen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
Tecrübe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü
Vize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Resmi İzin; Ara Sınav
Ünsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samit, Sessiz
Canlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diriltmek, Gayretlendirmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yandaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitişik
Apotr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
Sürtünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürünmek
Müfret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Bireysel, Teklik
Gösterişlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şan
Tehlikeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Ciddi, Korkulu, Kötü, Netameli
Belde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre
İyileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirilmek, Kaynamak, Yakşılaşmak, Salah Bulmak
Yansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarafsız, Bitaraf, Nötr
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Sıyga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kip
Kip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Kalıp, Örnek, Sağlam, Uygun, Tıpatıp
Olabilirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmkân, Olanak, İhtimal, Olasılık
Steril kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arınık, Kısır
Turfanda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Faraş
Kelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski Ayakkabı
Satrap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vali
Tekevvün Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
Bulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Keşfetmek, İcat Etmek, Seçmek, Sağlamak, Temin Etmek, Cezaya Uğramak, Hatırlamak, Tapmak, Karşılaşmak, Sahip olmak, Tedarik Etmek, Teşhis Etmek, Çıkarmak, Ulaşmak, Uydurmak
Merkez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak
Kerim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asil, Cömert, Soylu, Eli Açık
Tutaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutacak
Kakışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtişmek, Dürtüşmek
Buhar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yok Olmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.