Gölcük kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Azmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Şahmat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satranç
Yadırgamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
Bilge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Olgun, Hakim
Haliyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olduğu Gibi; Doğal Bir Sonuç Olarak, İster İstemez
Yerleşmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
Nispilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
Taviz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzeşt, İvaz, Karşılık, Ödün, Ödünleme
Mukteza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Uyarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Haberdarlık Etmek
Övünme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurur, İftihar, Kıvanç, Övünç
Zirizemin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodrum
Sakamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik
Yezit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Sahtekâr
Vasıtalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
İt Canlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
Turizmci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci
Bihuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Sersem, Şaşkın
Gaflet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aymazlık, İhtiyatsızlık, Dalgınlık, Dikkatsizlik, Uyku
Yükselti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rakım, İrtifa, Tümsek, Yükseklik
Soysuzlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Yozlaşmak
Tanımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Saymak, Seçmek
Bırakmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
Doğmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Gelmek
Farfara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
Sunucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takdimci
Tura kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuğra
Ur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Şiş, Tümör, Yenitüreme
Esaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Kölelik, Boyunduruk
İnkıbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabız, Keder, Sıkıntı
Avans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndelik, Öndün
Gurbetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yadelci, Elgin
İmha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.