Girift kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Nifak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, Ara Bozuculuk, Ayırga, Ara Açıklığı, Karıştırıcılık, İkiyüzlülük
Göresimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
Gururlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağrur
Ankesör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara
Eğitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye Vermek, Yetiştirmek, Terbiye Etmek
Ne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hangi, Nasıl, Ne, Neden
Etrafını Alarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çepçevre, Çepeçevre
Etüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırma, İnceleme, Mütalaa, Müzakere, Ek Çalışma, Ek Ders
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İmha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
İmecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmece
Kalpsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
Rasyonalizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usçuluk
Kılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyafet, Eşkâl, Giyim, Üst Baş, Kisve
Kesimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maktu, Mukannen
Niyetlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
Üstün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Kudretli, Kuvvetli, Seçkin, Üst Gelen, Yenen, Kazanan, Daha Elverişli
Rencide Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek
Muvafakat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
Ölçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Kadran, Mikyas
İnanılır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emniyetli, Muteber
Seferberlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği
Bandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Banmak
Matine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
Benzeşim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
Tabii Afet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
Zırvalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık Etmek, Cefengiyat Söylemek, Saçmalamak
Bağır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göğüs, Ahşa, Ciğer, Döş, Sine
Müsekkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırıcı
Ezginlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
Hareketsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
Devlet Evi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lojman
Alarga Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.