Fırtık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sümük
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Delalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtlık, Kılavuzluk, Aracılık , İşaret, İz, Vasıtacılık
Entertaiment kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence
Acele Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek
Süratle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızla, Çabucak
Medeniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Uygarlık
Yutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Almak, İnanmak, Kanmak, Katlanmak
Dercetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
Ayartmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kandırmak, Aldatmak, Saptırmak, Baştan Çıkarmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Fikirleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
Cimri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
Oportünist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eyyamcı
Mahzen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı Deposu
İçindekiler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
Müneccim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci, Gökbilimci, Bilici, Falcı
Yüz Ölçümü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Sathı
Nazire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Söz
Reaksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepki, Tepkime
Sona Ermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
Akort kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Uyum
Yere Devrilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
İvecen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
Ayniyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nesneler
Tantanalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Görkemli, Patırtılı
Asıllı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
Serhat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır
Mürettebat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayfa, Çalışman
Malayani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçma
Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
Bir Tahtada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yekten
Yön kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihet, Cephe, Husus, İstikamet, Semt, Taraf, Veçhe, Yan
Dağıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
Koza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Barama, Kozalak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.