Eskiz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Taslak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Suret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Betim, Kılık, Biçim, Çehre, Görünüş, Kopya, Nüsha, Resim, Tarz, Yol, Yüz
Tevatür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti
Mücerret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Soyut, Evlenmemiş, Yalnız, Ancak
Durgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sekte
Şehirleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kentleşme
Çimme Tumanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mayo
Doz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Miktar
Sulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Vıcık Vıcık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kaynaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
Uyanık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Açık, Açıkgöz, Agâh, Ayık, Kurnaz, Tetik
Tıraş Bıçağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jilet
Tasni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Uydurma, Yapma
Kişi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Can, Er, Erkek, Eş, İnsan, İsim, Koca, Nefer, Nüfus, Şahıs, Şahsiyet, Zat, Kimse
Ornatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleştirmek, İkame Etmek
Afili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
Titreme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı, Sıtma, Ürperti
Vantuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmen; Şişe
Televizyoncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
Murabba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dördül, Dörtgen, Kare, Reçel
Cüce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur, Bacaksız, Bücür, Civciv
Murahhas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Salgıt
Argın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorulmuş, Beceriksiz, Yorgun, Zayıf
Anıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
Müsabık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarışmacı, Karşılaşmacı
Rakip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasım
Şakuli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikey, Düşey
Uğramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınından Geçmek, Aniden Çıkmak, Düşmek, Sarkmak, Tutmak, Yaklaşmak
Çevre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Belde, Çember, Daire, Dolayı, Dünya, Etraf, Hava, Muhit, Ortalık, Ufuk
Kobay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denek
Serin Kanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
İvmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Acele Etmek
Âcizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.