Eskiden kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Evvelce, Evveller, Geçmişte
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Meşebeyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korucu
Kabullenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
Rahatsız Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
Hala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Henüz, Teyze
Vadeli Hesap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vadeli Pul
Burası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bura
Çıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lamba
Sahan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapılca
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mihsap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abaküs
Müjdelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muştuluk
Bütünlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlanmak
Sabahçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüzcü
Heba Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
Ufacık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Minicik, Küçücük
Tamlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümleme, Tamamlama
Triko kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgü
Semt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
Sıvamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Okşamak, Sıvalamak, Sıvazlamak
Boşaltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Tahliye Etmek, Dökmek, Aktarmak, Açmak, Çıkarmak, Kotarmak, Kusmak
Başmakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
Kurander kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan
Dayanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
İstikrarsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengesizlik, Zikzak
Seksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Oturum
Usulsüzlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
Çak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
Sünnet Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
İrca Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Yasak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Memnuiyet, Memnu, Haram, Ambargo, Kadağan, Yok
Balya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deng
Aptal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Bön, Ahmak, Akılsız, Zekâ Yoksunu, Alık, Alık Salık, Avare, Derbeder, Dingil, Geri, Salak, Serseri, Şapşal
Trafik Polisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yol Sakçısı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.