Ekşimik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kesik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Önemlice kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi
Kıskanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekememek, İmrenmek, Haset Etmek
Partner kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Ortak
Rimel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rastık, Maskara
Bozyel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lodos
Sarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
Humma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma, Ateşli Hastalık, Ateş, Göyük
Bedahet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bellilik, Apaçıklık, Bayıklık, Birdenbirelik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Rayiç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürüm Değeri, Geçer, Eder
Yünül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğni, Hafif
Bölü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksim, Taksit
Portbagaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj
Düşük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az, Uşak Saldırma
Mamaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abla
Cinsiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşeylik
Cinayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıya
Sabun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çöven
Ödenti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aidat
Gene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Tekrar, Yeniden, Bir Daha, Esasen
Yayık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovan, Yayvan
Taarruz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hücum, Saldırı, Saldırma, Sataşma
Cırnaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
Otorizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirme
Cisim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık
El Kandalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kelepçe
İşkil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evham, Kuruntu, Kuşku, Vesvese, Sanı, Şüphe
Ortakça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa
Koltuklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman
Dikbaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asi
Hakim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargıç, Başat, Yargıcı, Bilge, Filozof
Fazilet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erdem
Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.