Sarmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kolera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veba
Soraltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Anket
Oligarşik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takımerksel
Kavrama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
Sedimatoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilim
Zayıflık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
Nefeslemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üflemek
Filigran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Zaten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esasen, Doğrusu, Aslında
Muhataralı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli
Fay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
Müdür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
Berber Dükkânı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berber
Bittabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Tabii, Doğal Olarak, Tabiatıyla
Averaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Farkı, Ortalama
Hızar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı, Biçki
Başta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkin, Özellikle
Aksiseda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
Munsap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Kavşak
Olur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rıza, Muvafakat, Evet, Olabilir, Tamam, Yakşı
Sarsılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Irgalanmak, İrkilmek
Âdem Evladı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan
Etraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Çevre, Muhit, Ortalık, Yöre, Yanlar, Taraflar, Dolay, Yakınlar
Refik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Koca, Zevç
Tiksindirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mekruh
Berat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Patent, Nişancı
İgrofobi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teril Ürküsü
Doğuştan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıtri, Yaradılıştan
Yerinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Münasip, Şık, Uygun, Yeterli
Yürek Darlığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
Kara Yüzlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr, Suçlu
Üstün Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.