Derece kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Meşakkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
Orijinalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgünlük
Sal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabut
Tren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimendifer, Katar
Bağın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyrukluk
Yol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
Meraklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amatör, Araştırıcı, Düşkün, Enteresan, İlginç, Müptela, Mütecessis, Zevkli
Şehadetname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hop
Sınırlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamak
Üçgen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müselles, Üçbucak
Raporlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
Sürücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Şoför
Arkadaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Refik, Tomdaş, Yoldaş, Hempa, Bacanak, Eş
İftar Vakti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İftar
Müstahak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Layık, Hak Etmiş
İşgal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
Teşhir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterme, Sergileme, Dile Düşürme
Zaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Süre, Müddet, Devir, Dönem, Mevsim, Çağ, Bugün, Dakika, Devran, Gün, Saat
Ukala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
Çetince kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çetin
Şöhret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ad, San, Şan, Ün, Nam
Zorunluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
İstikrarsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengesizlik, Zikzak
Revaçta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürümlü, Geçerli
Buke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koku
Bitap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun
Yapılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmal Etmek
Vatandaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaşlık, Tabiiyet
Mini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Ufak
Bildiriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru, İlan, Tebligat
Tenkis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.