Bıkkınlık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Usanç
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Dejenereleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
Underground kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı
Taşınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Göçmek, Kalkmak, Nakledilmek
Büklüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruk, Burum, Dönemeç, Kıvrım, Viraj
Hatırlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygın
Suyuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suzidilara
Erbain kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırk
Taahhütlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alındılı, Bağıtlı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Zulmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak, Eziyet Etmek, İşkence Etmek
İnhidam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
Gazaplandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
Kurye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özel Ulak
Etimoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökenbilim
Fonetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilim
Yakınsak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütekarip
Da kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Dahi
Tescil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazma, Kütüğe Geçirme
Tehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme, Gecikme
Mezuniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, İzin, Yetki
Hükmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiğnemek
İtiraz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek, Yuhalamak
Öykünme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
Aklı Kıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
O Hâlde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
Başefendi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkatip
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Caba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Bundan İlave, Üstelik
Plaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal, Çimerlik, Kumluk
Natuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylevci
Kifayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, İktidar, Liyakat, Yetme, Kafi Gelme
Yücelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek
Azletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Azat Etmek, Kenar Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.