Büzük kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cesaret
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Perspektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakış Açısı, Derinlik, Süreç
Sakametli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
Somaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Porfir
Teşbih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzetme
Gözerimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
Yeterlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlilik
Muştuluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müjde
Tahassür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özleyiş, Özlem, Pıhtılaşma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mahdudiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
Müneccim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci, Gökbilimci, Bilici, Falcı
Sızıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
Ira kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakter, Seciye, Öz Yapı, Kişilik
Keniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
Hayat Tarzı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşantı
Atışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa, Tartışma, Kavga
Atlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Atlanmak, Binmek, Çıkmak, İnmek, Tullanmak, Yanılmak
Yağar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
Kapçık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
Mücrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
Sulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suvarmak
Hatırlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anımsamak, Anmak, Bilmek, Bulmak, Çıkarmak, Dönmek
Kupür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
Ehlileştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleştirmek, Uysallaştırmak
Sehven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlışlıkla
Yok Yoksul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakir
Cühela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizler
Kancık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Dönek
Uyak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye
Durağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabit, Yerli, Hareketsiz
Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
Mertebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Kat, Rütbe, Safha, San, Basamak, Yalım
Vücut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.