Tahassür kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Özleyiş, Özlem, Pıhtılaşma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tanıtma Kartı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
İmamkayığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabut
İşteş Fiil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşteş
Kese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kestirme
Yağmur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahmet, Bereket, Bolluk, Çokluk, Siper, Yağış
Sebep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Menşe, Münasebet, Neden, Saik, Vesile, Gerekçe
Tomar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Rulo, Top, Topa, Yığın
Dışderi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ektoderm
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Jeneratör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üreteç
Tenhalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Issızlık
İz Düşüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Projeksiyon; İrtisam, Mürtesem
İnkârcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayımcı
Yabani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Tor, Yaban, Yamyam, Yabanıl, Ürkek, Sıkılgan, Görgüsüz, Kaba, Hoyrat
Bakıncak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah
Eğleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkamet
Monarşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekerklik
Branş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Dal, Kol, İhtisas
Uygulamalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tatbikî, Tecrübi
Pekiştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetlendirme, Takviye
İyileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirilmek, Kaynamak, Yakşılaşmak, Salah Bulmak
Kılıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süfli
Arzuya Yetişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazhar Olmak
Sızıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
Çağrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Arama (Telefon), Çağırış
Hayat Hikâyesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
Tabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
Duymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
Diyapozitif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
Zevceyn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karı Koca
Maslahatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
Özerklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtariyet, Otonomi
Yenilgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağlubiyet, Bozgun, Hezimet, Yenilme
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.