Bet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yüz, Çehre, Kötü, Çirkin, Beniz, Sıfat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Televizyoncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
Dâhilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ökelilik, Deha
Beti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Biçim
Talimat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Direktif, Emir, Yönetmelik
Zekâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl Yürütme, Anlak, Dirayet, Zeyreklik, Feraset, Kafa
Kökleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teessüs
Sakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kusurlu, Aksak, Çürük, Eksik, Sakat, Şikest, Yarım
Ücra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapa, Uçra
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Güvey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Küreken, Yezne
Sonradan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilahare
Esmer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buğday, Yağız, Konur, Kara, Karaca
Hacet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
Gerçekleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teyit
İlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Beddua Etmek
Mümkünlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olanak
Vatandaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaşlık, Tabiiyet
Tereddüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duraksama, Kararsızlık, İkircim
Hayatileşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahakkuk
Atlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Aldatmak, Ekmek, Paketlemek, Savmak, Savsaklamak, Savuşturmak
Bindirim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zam
Mide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
Onay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip
Peşin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndül, Önce, Önceden, Önden
Reaksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepki, Tepkime
Kilit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıfıl, Anahtar, Kapamaç
Karakış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zemheri
Yoksulluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
Harislik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırs
Var kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcut, Olanca
Ekol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoldam, Meslek, Okul
Güçsüzlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zafiyet
Azil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atma, Çıkarma, Bırakma, Görevden Alma
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.