Berhayat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Canlı, Yaşayan
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çıtak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kaba
İz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm
Tarla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
İrticacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerici
Farsça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
Bölmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek
Anatomi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşrih, Gövde Bilimi, Gövde Yapısı, Yapı Bilimi, İnsan
Lehim Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lehimlemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Lokma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Sokum
Direnme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukavemet
Farımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak, Usanmak, Vazgeçmek, Yaşlanmak, Yıpranmak, Yorulmak
Obur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğazlı
Spesiyalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzman
Hemasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş
İbret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğreti, Örnek, Acayip, Çirkin, Ders, Kötü
Gerçekleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahakkuk
Memnun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşnut, Mutlu, Kıvançlı, Kıvanmış
Azade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Özgür, Erkin, Başıboş, Bağımsız
Neccar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğramacı
İlavesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiz
Esirgemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Bağışlamak, Himaye Etmek, Sakınmak, Saklamak, Diriğ Etmek
Civar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
Üzücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntülü, Hüzünlü, Acı, Acıklı, Fena, Dokunaklı, Elim
Zirai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarımsal
Tembellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
Tuf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuf
Danışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Müracaat Etmek, İstişare Etmek
Çöllük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
İmtina Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak
Yarışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsabaka, Rekabet, Yarış, Yarışım, Telâhuk
Dişi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Kadın, Şuh, Verimli
Sondaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, Araştırma
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.