Baldırı Çıplak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İşsiz, Serseri, Şirret
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Matriarkal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anaerkil
Gaile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
Kapela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şapka
Dalbadal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peyderpey
Takviye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
Ortaklaşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikli, Kolektif, Müştereken, Birge, Birlikte
Rutubet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Teril, Yaşlık
Kumanya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Er Azığı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bezemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donatmak, Tezyin Etmek, Süslemek
İstiklal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsızlık
Dayalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmış Olan; İlgili, Dair, Müstenit, Mebni
Saplanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Girmek, Sançmak
Bungunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
Sosyolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimci
Nişasta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ket
Mübayaa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satın Almak
İftar Vakti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İftar
Emperyalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayılımcı, Sömürgeci
Tevsik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgelemek, Ortaya Çıkarmak
Bütünleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkmal, Tamamlama
Ateş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Od, Nar, Acı, Coşkunluk, Hınç, Hırs, Öfke, Tehlike
Sümsük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk, Uyuşuk, Miskin, Miskince Aptal
Yadırgamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
Uygu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekabül
Hazırlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizmek, Kotarmak, Kurmak, Sağlamak, Tayyarlamak
Mürettip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizici, Dizgici, Dizmen, Düzenleyen, Hazırlayan
Üzere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse
Kaygan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak, Sürüşken, Yalçın, Kayağan, Zıypak
Mutsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedbaht, Zavallı
Kişilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Şahsiyet, Karakter, İnsaniyet
Kalantor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişi Seven, Varlıklı
Sarp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Güç, Yalçın, Sert, Diklik, Yalman, Güçlük
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.