Azim kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kararlılık, Sebat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kayın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayın Ağacı
Nişanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adaklı, Sözlü, Yavuklu
Baş eğme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Baş eğim, İtaat, Teslimiyet
Vadeli Mevduat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vadeli Hesap
Nemelazımcılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umursanamazlık
Sömürme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstismar
Üzülmüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Üzgün
Kımıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hareket
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Loş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karanlıkça
Çalçene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük
Sarp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Güç, Yalçın, Sert, Diklik, Yalman, Güçlük
Televizyoncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
İntizar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
Yargılama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Muhakeme
Kösteklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bukağılamak, Engellemek
Balon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
Durgun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Pasif, Sakin, Sessiz, Sütliman
Hatta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstelik, Bile, Dahi, Velev, Hem
Bağlılaşım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
Hitap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
Payansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
Kadifeleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
Baliğ Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
Eğreti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
Çevrelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kuşatmak, Sarmak, Sınırlamak, İhata Etmek, Tahdit Etmek
Esas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
Zaptiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jandarma
Mekkare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük Hayvanı
Sıvışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan, Bulaşkan, Rahatsız Eden
Dizdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kale Bekçisi
Akit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıt, Mukavele, Sözleşme, Kontrat, Nikâh
Selamat Kalın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Allah’a Ismarladık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.