Arlanmaz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Utanmaz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Pimpirik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Harap, Virane
Andetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahdetmek
Şualamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işınlamak
Rağmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmayarak, Karşın, Mukabil
Çalışmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Yatmak
Gereksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Abes, Boşuna, Fuzuli, Lüzumsuz, Nahak, Yararsız
Eski kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Emektar, Ezelî, Külüstür, Paçavra, Sabık, Deneyimli, Tecrübesi Olan
Kur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Skeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncuk, Küçük Oyun
Bozuk Para kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozukluk
Bandıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
Kontör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşumluk
Vahdaniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
Gürültüsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
Dışkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaka, Bok, Büyük Abdest, Pislik, Kazurat
Sürme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devam, İs, Sürgü, Sürme
Üleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pay
Melike kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Hükümdar, Padişah Karısı, Kraliçe
Tevkif Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Tutuklamak
Mukaddema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
Yeni Ay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hilal
Boşboğaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaçaron, Çenebaz, Farfara, Geveze
Kalbi Kırık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
Kameriye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çardak
Ayıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Eksiklik, Leke, Damga, Utanç Verici, Noksan, Uygunsuz, Kötü, Şaibe
Ordövr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Meze
Bilge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Olgun, Hakim
Ali Tahsil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lisans, Yükseköğretim
Dinelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikelmek
Pencere Kapağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
Biraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azıcık, Çok Değil, Bir Parça, Bir Balaca, Bir Kadar
Tashih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Doğrultma
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.