Eski kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çaput, Emektar, Ezelî, Külüstür, Paçavra, Sabık, Deneyimli, Tecrübesi Olan
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Âdem Evladı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan
Numaralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kotlamak
Poşet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Torba
Atıfet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
Guru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pir
Ulaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletmek
Mülaki Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Kavuşmak
Doğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızılkuş, Terlan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Onurlandırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şereflendirme
Destekleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
Hangar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çardak, Talvar, Sundurma
Gayrimeskûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız
Görünüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünüş, Manzara, Zevahir
Mütekabiliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık
Seher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tansal, Sabah
Özdeşlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynılık
Eğilmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
Çevrimsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrî
Zikredilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
Karısı Köylü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık
Koloniyalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
Şereflendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onurlandırmak
Nümayiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri, Gösteriş
Zaviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Köşe, Küçük Tekke, Bucak
Flu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulanık
İtiraz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek, Yuhalamak
Piknik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kır Aşı, Seyir, Kır Yemeği
Karışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Bakmak, Dolanmak, Engellemek, İlişmek, Katılmak, Müdahale Etmek
Güdük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
Ergin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
Acuze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kocakarı
Sarsıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Titreme, Travma, Titreyiş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.