Anemometre kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yelölçer, Akışölçer
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Beledi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
Mütenevvi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitli, Türlü
Yalıtıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
Mazmunsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kof
Derlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Düzenlemek, Biriktirmek, Dermek, Tedvin Etmek
Cüda Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
İdam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme, Ölüm Cezası
Babasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Haşırdamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hışıldamak
Geçimsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür, Hırıltı, Zıddiyet, Zırıltı
Maliyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
Fırıldak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Fırfıra, Fırlangıç, Foya, Hile
Kabiliyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetenekli, Becerikli
Empoze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayatma
Hulliyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takı
Esasından kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temelinden, Başından, Kökünden
Kimyacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nesnebilimci
Bayrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Alem, Öncü, Simge, Sembol
Teklif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önerge, Öneri, Önerme, Salma, Yükleme
Millet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, Kavim, Ulus
Müzakere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mütalaa, Danışma
Acılaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acıma, Turşulaşma, Tüntleşme
Önceden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Peşin, Peşinen
Çelişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Zıt Olmak
Sehiv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanılgı, Yanlış
Lakırtı Ebesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
Keçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
Sezmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çıkarmak, Duymak, Görmek, Hissetmek, Fark Etmek, Kestirmek, Duyumsamak
Ukubet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceza
Koşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, İzlemek, Kaçmak, Kovalamak, Yüğürmek, Terfik Etmek
Zarar Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Kötülük Etmek
Bölük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Kısım, Hane, Hizip, Kısım
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.