Sezmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Anlamak, Çıkarmak, Duymak, Görmek, Hissetmek, Fark Etmek, Kestirmek, Duyumsamak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Kapak, Örtü, Yüz
Nevmit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
Rejisörlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmenlik
Step kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozkır
Kindar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kinci
Ait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgilendiren, İlişkin, İlişik, İlgili, Değgin
Parafin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
Yaklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Uğramak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Azmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
Beceri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Ustalık, Maharet
Ponpon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskül
Hülasa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
Başkan Yardımcısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadır Muavini
Dulda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Siper
Boyut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Ebat, Kapsam, Mikyas, Nitelik, Ölçü, Buut
Elde Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkarmak, Sağlamak, Temin Etmek, Ulaşmak, Uydurmak
Atölye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlik
Çalıştırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koç, Antrenör
İzdiham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma
Yalınkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek Kat, Dayanıksız
Korkmama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yürek
Solgunlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak
Kürdan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diş Çöpü
Erik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alça, Kayısı
Oyun Ebesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
Trajik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feci
Hanay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Hol, Sofa
Kaygı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Düşünce, Efkâr, Endişe, Gaile, Gam, Merak, Tasa, Üzüntü
Keser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kerki
Erkincilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç
Örümce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örümcek
Ülke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Diyar, El, İklim, İl, Memleket, Mülk, Toprak, Yer
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.