İrmik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İri Un, Yarma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Varaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kağıt, Yazılı Kağıt, Varak
Aslan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kükremek
Isıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
Albalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
Orta Mektep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaokul
Mugalata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanıltmaca
Mühimsemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek
Üslup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçem, Hava, Tarz, Stil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yavaş Yavaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
Sertelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
Orospu Çocuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haylaz, Hilekâr, Kalleş, Serseri
Meme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göğüs
Üretme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma
İdrak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Erişmek, Kavramak, Ulaşmak
Asır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıl, Çağ
Bitaraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Yansız, Müstenkif, Kararsız, Tarafsız
Sezmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çıkarmak, Duymak, Görmek, Hissetmek, Fark Etmek, Kestirmek, Duyumsamak
Vızıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlamak, Sızlanmak
Sermaye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapital, Konu, Servet, Varlık, Anamal, Başmal, Anapara
Fakirce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
Makûs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz, Kötü, Ters
Şaşırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapıtmak, Şaşalamak, Şaşmak, Tanlamak, Hayret Etmek
Bol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Çok, Bereketli, Ferah, İyi, Mebzul
Jen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gen
Fakir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
Hizmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
Bu Vakit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derken
Mucitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılgıcılık
Yalkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Revnak
Testis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşak, Erbezi, Torba
Monoton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Yeknesak, Sıradan
Katiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.