1. Canlı bir organizmanın üzerinde veya içerisinde, beslenmesini bu organizmadan sağlayarak yaşayan ve organizmaya zarar veren canlı, asalak.
2. Hayatının bir kısmında ya da tüm hayatı boyunca kendinden büyük bir canlının üzerinde veya içinde yaşayan, orada gelişip çoğalabilen ve daima zarar veren canlılardır. Yunancada Parasitos (para=yanında, sitos=besin) kelimesinden gelmektedir.
Online Sağlık-Tıp Terimleri Sözlüğü
Kanda parazit bulunması.
Parazitin konak vücudunda yerleşerek onun zararına olacak şekilde bir hayat sürdürmesine parazitlik denir.
1. Zooparazitlerden, zooparazitlerin kondukları organizma ile olan ilişkilerinden, parazitlikten ve parazitliğin konaklar ve parazitler üzerindeki etkilerinden söz eden bilim dalıdır.
2. Parazit, kendinden daha büyük bitkisel/hayvansal kökenli bir canlının üzerinde veya içinde, geçici veya sürekli olarak, daima onun zararına yaşayan diğer bitkisel/hayvansal kökenli canlıya denir. Birçok türü bulunmaktadır. Tutundukları canlının vücudundan beslenirler Parazitleri inceleyen bilim dalına parazitoloji denir. Parazitoloji kapsamı içerisinde protozoonlar, helmintler, atropotlar yer alır.
İlaç veya serumların ağız yolu ile değil damar yolu, kas içi gibi yollarla verilmesi.
Uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar.
Kafatasının her iki yan tarafındaki kemiklere verilen isim.
Ani ve geçici krizler halinde gelen.
Kulak altı tükrük bezi.
Kabakulak.
Bütününü kapsamayan, tam olmayan, kısmi.
Parçacık, zerre.
Doğum.
Başkalarının içtiği sigara, puro ya da pipo dumanlarının çevredeki kişiler tarafından istenmeden akciğerlere çekilmesi olayı.
Diz kapağı kemiği.
Hastalığın esas ve gelişimi.
Bir hastalık için çok özel belirti, bu varsa mutlaka o hastalık akla gelmelidir gibi.
1.Hastalık oluşturan ve genellikle canlı olan etken. 2.Hastalık yapan madde veya mikroorganizmalar.
İnsan ya da hayvan vücudunda hastalık yapabilme yeteneğine sahip mikroorganizmalara denir.
Enfeksiyon etkeninin hastalık yapabilme yeteneğine patojenite denir. Patojen bir etkenin enfekte ettiği kişilerin hepsi hasta olmaz. Patojenitesi yüksek olan etken, enfekte ettiği kişiler arasından çok sayıda kişiyi hasta eder. Patojenitesi düşük etken ise çok sayıda kişiyi enfekte etse de az sayıda kişiyi hasta eder.