Halkın abdest alması için cami avlularına yapılan ve çok sayıda musluğu olan çeşme.
Online Osmanlı Türkçesi Terimleri Sözlüğü
Padişaha ait.
Büyük top.
Saraydaki şamdanların bakım ve onarımından ve yakılıp söndürülmesinden, saraydaki ışık işlerinden sorumlu olan şamdancıların yöneticisi.(Şamdancıbaşı-Serşamdani)
Osmanlı Devletini paylaşmak ve yıkmak amacına yönelik düşünce.
Bu günkü belediye teşkilatının osmanlılar döneminde kurulan ilk şekli, şehrin temizlik ve güzelliği ile ilgilenen mahalli idare.
Şehremaneti teşkilatının (Belediye) başında olan kişi.
Padişah oğlu veya padişah ailesinden olan diğer erkeklerin oğullarından biri.
Sancak Beyliği görevi ile İstanbul'dan ayrılan şehzadeye düzenlenen tören.
İslami kurallara uygun yol, şer'i hukuk.
Tekke başkanı, tarikat lideri.
Divana katılan fakat oy kullanmayan şeyhülislamın protokoldeki sırası veziri azamla aynıydı. Hem ilmi kişiliği, hem de fetva verme yetkisi dolayısıyla şeyhülislama büyük saygı gösterilirdi. Bayramlaşma sırasında padişah sadece şeyhülislamın karşısında ayağa kalkardı.
Önemli devlet işleri hatta padişahların görevden alınması için şeyhülislamın fetvası gerekiyordu. Şeyhülislam idam cezasına çarptırılamaz, tutuklanamaz ve hapsedilemezdi. 17. yüzyıla kadar görevden alınması bile söz konusu değildi. Tanzimat'tan sonra şeyhülislamların yönetimdeki önemi azalmaya başladı.
1.kısım ve 2. kısım olarak ikiye ayrılan defterdarlık teşkilatının 1.kısmı. 2. kısımada Şıkk-ı sani adı verilirdi.
Hastahane.
Danışma kurulu.
Bağnazlık, körü körüne bağlılık.
Deri imalatçılarının esnaf loncası başkanı.
Osmanlı imparatorluğunda Misafirhane. Dinî yapıların bir bölümü olup, özellikle gezici dervişlerin misafir edildiği yapılara denir. Tabhane, Erken Osmanlı mimarlığında cami yapılarıyla organik bütünlük içerisinde inşa edildiği için Tabhaneli Cami, Zaviyeli Cami veya Ters T Planlı Cami gibi adlandırmalarla farklı bir tipoloji doğmuştur. Tabhaneli Camilerin ilk örneklerinde Tabhane mekânları asıl ibadet mekânlarından olabildiğince bağımsız ve dışarıya açılabilen müstakil mekânlar halindeyken zamanla bağımsızlıklarını kaybetmiş ve asıl ibadet mekânının bir devamı olarak cami bütünlüğüne katılmıştır.
Tüccar.
Osmanlı Devletinde yeni fethedilen toprakların mülkiyet ve vergi oranlarını belirlemek amacıyla yürütülen yazım işlemi.