16. yüyılda gitar ve kastanyet eşlikli oynanan İspanyol dansı. Barok süitinde Courant'tan sonra, Gigue'den önce gelen ağır bölüm. Zarabanda (İsp.).
Online Müzik-Dans Terimleri Sözlüğü
Yavaş tempolu eski bir İspanyol dansı.
Yayla çalınan bir Hindistan çalgısı.
Oyunda ebeyi bulmak için yapılan ritmik konuşma.
Türk sanat müziğinde bir form. Klasik fasıl düzeni içerisinde en son çalınır ve makamın hareketli bir örneğini verir.
Hicivsel ve esprili.
1.Şaka anlamına gelir. Sonat biçiminde Beethoven'den bu yana "menuetto"nun yerini almış olan bölüm. Tekrarlanan kesin çizgili bir ritmik figüre dayanır. Menuetto'da olduğu gibi karşıt nitelikte bir yavaş bölümü (üçlü bölümü) vardır.
2. Şakacı, nükteli çalgısal parça.
3. Senfoni ya da sonatların üçüncü bölümü.
Çabuk, hızlı tempoda. Presto.
Yirminci yüzyıldan bu yana Güney İtalya'da söylenen popüler şarkılar. Napolitana (İt.).
Amuda kalktıktan sonra kafayı içe, vücutla aynı hizaya çekerek dönmek.
Ölçüde bulunan notalar yarı değeri kadar okunur.
Kuru, süslemesiz. Piyano çalışta pedalsız.
1- Türk müziğinde dizeğin üçüncü çizgisindeki si bemol 1 koma sesi.
2- Türk müziğinde kullanılan bileşik (mürekkeb) bir makam. Farsça "se: üç" ve "gâh: yer"den "segâh: üçüncü yer".
Bir sese göre, üst veya alttan kendi dahil sekizinci sesine sekizli veya oktav denir.
Türk müziğinde kullanılan iki zamanlı bir usul.
Her zaman, daima.
Bir oyunun ya da opera librettosunun iskeletini oluşturan tüm konu. Scenario (İt.).
1- Orkestra için yazılmış genellikle dört bölümden oluşan uzun bir şiir niteliğindeki müzik eseri.
2- Eski çağlarda ses ve çalgı birliği temelinden doğan sözcük. 17. yüzyılda operaların giriş müziği, uvertür de Sinfonia olarak adlandırılır. Orkestra için yazılmış; genellikle dört bölümlü, uzun süreli müzik yapıtı. (Yun. Sinfonie, İtal. Sinfonia)
İki ya da üç solist için yazılmış konçerto. Konsertant senfoni.
Yüz kadar müzisyenden oluşan, büyük orkestra.