Karışıklık, bozgunculuk, bir şeyin normal hâlinden ve hedefinden çıkıp yararsız duruma gelmesi.
İnsanlar arasında fitne çıkarıp onların durumunu ve hayat tarzlarını doğruluktan saptırıp, din ve dünyaya ait çıkarlarını zedeleme.
Hak ve adaletin ortadan kalkmasının bir sonucu olarak insan hayatında kaçınılmaz biçimde ortaya çıkan kargaşa.
Online Kur’an-ı Kerim Terimleri Sözlüğü
İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dinî hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya müftü tarafından verilebilen belge.
Fıkıhla ilgili.
İslam hukukunda din ve dünya işleri ile ilgili ana kaynaklardan yararlanarak konulmuş olan kuralların bütünü.
Yokken var etme, yaratma. İnsanın yaratılıştan sahip olduğu fiziki özellikler. İnsanın doğuştan sahip olduğu ahlak, huy, karakter, tabiat. Allah'ın, tüm varlıkları kendi varlığını ve yeteneği ile yaratması, Haniflik, tevhit ve İslam inancı.
Doğuştan.
1. Kurtuluş bedeli, kurtulmalık.
2. Esiri veya herhangi bir kişiyi içine düştüğü durumdan kurtarmak için verilen mal, para, fidyeyi necat.
3. Dince geçerli bir nedenden dolayı ibadetlerde meydana gelen bir eksikliğe karşılık olarak verilen mal, para.
Dili ve yazılı belgeleri dil ve tarih açısından inceleme. Dil yoluyla bir toplumun kültürünü inceleyen bilim, lisaniyat.
Bozgunculuk, karışıklık, kargaşa, geçimsizlik, genel güvenliği bozma, bela, felaket, musibet.
Ses bilgisi, sese dayanan, sesle ilgili.
Hak ile batılı birbirinden ayıran. İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı fark edip ayıran.
İsyan, günah, günahları açıktan işleme. Küfür, inkâr. Dince çirkin sayılan davranışlar, ahlaksızlık, edepsizlik. Yalan, söz ve davranışların farklı olması.
Dallar, kollar, ayrıntılar.
Bir şeyi bile bile terk etme, Günah sevap hususunda duyarsız ve dikkatsiz davranan, Allah’tan habersiz olanlar.
Ne yaptığını bilmeme, dalgınlık, dikkatsizlik, boş bulunma ve tedbirsizlik. Bir şeyi bile bile terk etme.
Gökada. Milyarlarca yıldızdan, yıldız kümelerinden, bulutsu ve gaz bulutlarından oluşmuş, Samanyolu gibi bağımsız uzay adası.
Tasa, kaygı, üzüntü.
Çok zengin, hiç kimseye ve hiçbir varlığa muhtaç olmayan, her şeyin sahibi olan Allah.
Yabancı, kimsesiz, tuhaf.
Bir şeyi zorla ve haksız bir şekilde sahibinin elinden alma.