Sadaka verme.
Online Kur’an-ı Kerim Terimleri Sözlüğü
Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım.
İslam’ın ruhi ve manevi yönünü öne çıkaran, insana Allah'ı görüyormuşçasına bir ibadet ve davranış bilinci kazandırmayı hedefleyen düşünce biçimi, hayat tarzı.
Doğrulama, gerçekliğini kabul etme, inanma, iman etme, gönülden bağlanma.
Düzeltme, düzeltim, düzelti.
Bölümleme, sınıflama.
Betimleme. Tasarlama, bir şeyi söz veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma.
İslam dininde hac sırasında Kâbe'nin çevresini yedi kez dönme.
Terbiye etme.
Allah’ın yüceliğini belirtmek için isimlerinden hemen sonra bir sıfat gibi kullanılan “yüce olsun, ulu olsun.” anlamlarına gelen övgü sözü.
Bir yerde öteden beri olagelen davranış.
İslam dininde tabiini görmüş Müslümanlar.
1. "Allah’ın kendilerine indirmiş olduğu vahiyleri insanlara eksiksiz olarak bildirmesi." anlamında peygamberlerin sıfatlarından biri. Açıklanması gereken dini bir hükmü, yerine göre örnekler vererek yerine göre nasihat ederek sözlü ve yazılı bir biçimde eksiksiz olarak anlatma; etkileyici bir dille insanlara duyurma.
2. Ulaştırma, bildirme, açıklama.
1. Bildirme.
2. Haber verme.
Dikkatle araştırma, gözlemleme, casusluk yapma.
Kısımlara ayrılma, bölünme
1. Bir şeyi iyi yapmak, güzelleştirmek. Kur'an-ı Kerim'i harflerin çıkış yerlerine ve özelliklerine dikkat ederek okumak.
2. Kur'an-ı Kerim'in doğru okunmasını sağlayan bilim. Kelimelerin söylenişinde, seslerin çıkışlarına, uzunluk ve kısalıklarına göre okunması.
Bir konu üzerinde derin düşünme.
Derece derece, yavaş yavaş olan.
Derleme, toplama.