eklenti; eklenmiş; ekli; ilişkin; aynı kökten
Online Hukuk Terimleri Sözlüğü
teferruat; ayrıntı
dağınık; çeşitli; ayrı ayrı; türlü
kaybolmuş; yitmiş
tahammüllü; dayanıklı
doğan; hasıl olan; meydana gelen
değişken; kararsız
karşılıklılık
Bir devletin, başka bir devletin vatandaşlarına uyguladığı hukuki veya fiili bir davranış biçimine karşılık, diğer devletin de aynı şekilde davranması.
Failin harekete geçmesiylehitam bulmıyarak, icrası bir müddet uzayan suçtur; kanuna muhalif olarak bir kimseyi tevkif ve hapsetmek, memnu silah taşımak gibi.
Devamli olarak
eğilimli; taraflı görünen
Medeni, görgülü, terakki etmiş, şehirleşmiş olan, bedeviliği, göçebeliği bırakıp medenileşmiş olan, medeni uygar halde bulunan, şehirleşmiş
Yerleşen, ikamet eden, sakin olan
temerrüde düşen (kimse); yapması gereken bir şeyi yapmamakta direnen
Bir bütünün vazgeçilmez parçası, tamamlayıcı parça; mahalli örf ve adete göre, bir nesnenin esaslı unsuru olan, o nesne yok edilmedikçe veya parçalanmadıkça yahut niteliği bozulmadıkça ondan ayrılması mümkün olmayan parçalar, o nesnenin tamamlayıcı parçasıdır.
çelişik
uygun; denk
beraber bulunan; karışık; birlikte
sıralanmış; ait olan; .....üstüne düşen; gereken; meydana gelen; dolayı; meydana gelen