bütün zamanlar; zamanların toplamı
Online Hukuk Terimleri Sözlüğü
Toplum; topluluk; dernek.
Kendisine gebe kalınmış ve doğumu beklenilen çocuk.
Güney
başkası tarafından yapılan veya kaza sonucu ortaya çıkan zararı ödeme; para cezası
Bir şeyin gelişme, olma durumu
Bir düşünce, inanç veya iddiayı çürütme, yaralama.
çürütme ve yok sayma; geçersiz hale getirme
camiler; mescitler; toplanılan yerler
izin; müsaade; caiz olma
izin veren; müsaade eden
Görülen idari lüzum ve zarurete binaen azledilmek suretiyle vazifesinden uzaklaştırılan memurun yeniden memuriyete alınabilmesi için azleden dairece verilmesi icabeden karar.
maya; öz; değerli taş; elmas
Davranışları çabuk ve kesin olan
Suç işleyen kişilerin karşılaşacakları tepkidir, yani kanunun suç işleyen kimseye uygulanmasını öngördüğü yaptırım, müeyyidedir.
ceza koşulu; alacaklının zararını karşılama şartı
1. Kesinleşen kararların türü ve miktarına ilişkin adli sicil (sabıka) kayıtlarına işlemek üzere düzenlenen ve adli sicile sevk edilen evrak.
2. Türk mahkemelerince verilerek kesinleşen, disiplin cezaları, sırf askerî suçlar ve tazyik hapsi ile idarî para cezası dışında kalan ceza mahkûmiyetleri, fer'i cezalar ve güvenlik tedbirlerinin adlî sicile bildirimi için düzenlenecek fiş.
Suç kapsamı içine giren eylemler ile bunlara uygulanacak cezaları inceleyen hukuk dalı.
Hükümlü ve tutukluların kaldığı yer, Ceza infaz kurumu.
asıl ile ilgili; kökle ilgili; kökten; temelden