İnsanoğlunun kurguladığı yapıtlarda güzellik ülküsünün ifadesidir. Doyurucu estetik yaşantılar oluşturmak amacıyla dürtüler meydana getirme becerisi.
Online Genel Türkçe Terimleri Sözlüğü
Üretimde makine, tezgâh vb. maddi üretim araçlarına giderek daha çok yer vermek, endüstrileşmek.
1. Uykudayken veya bir hastalık etkisiyle mantıksız, anlamsız sözler söylemek.
"Yaşlı kadın yatağında sürekli kızını sayıklamaya başladı."
2. Özlemini duyduğu, istediği bir şeyden sürekli söz etmek, anmak.
"Bir aydır tatil diye sayıklıyorsun, bugün rezervasyon yaptırdım."
1. Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan; değme (II), mümtaz, güzide, mutena.
"Sınıfımda senin gibi seçkin öğrencileri görmek beni mutlu ediyor."
2. Bir toplumda saygın ve etkin mevkilerde bulunan ve toplumun eğitim, ekonomi, siyaset, askeriye, din, sanat vb. alanlarıyla ilgili etkinliklerin denetimini elinde tutan (kişi veya grup); elit.
"Düğüne katılacak seçkin misafirlerimiz için hazırlık yapıyoruz."
Belli bir konuda konuşmacıların katılımıyla düzenlenen bilimsel ağırlıklı toplantı, bilgi şöleni.
Bir tiyatro, sinema, televizyon veya radyo eserinin sahnelerini ve akışını gösteren yazılı metin.
Atmosferde bulunan bazı gazlardan dolayı Dünya'nın gündüz çok ısınmaması, gece ise çok fazla soğumaması durumu.
Kâbe'nin hizmeti ve perdedarlığı vazifesi.
1. Gizli ve kurnazca kötülük yapan.
2. Gizlilik ve kurnazlık belirten.
3. Gizlice başlayan, yavaş gelişen ve ağır sonuçlar doğurabilen (hastalık vb.).
1- Soyutlama ile elde edilen, varlığı ancak eşyada gerçekleşen, mücerret.
2- Anlaşılması, kavranılması güç.
Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen uzunca coşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabe.
Çevresel etkenlerin organizmada oluşturduğu bozuklukların tümü, ruhsal gerilim.
Kötü zan besleme, kuşku.
"O iyi biri, boş yere hakkında suizanda bulunma."
"Tanımadığın insanla ilgili suizana kapılma."
Şehrin etrafını çeviren duvar, kale duvarı.
Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi, vetire.
1- Atlı.
2- Atlı asker.
3- Gemi kaptanı.
Boynun iki yanında, kanı başa ve yüze götüren aort damarlarından her biri.
Kişilik, kişi, değerli kişi.
Yürekli, yiğit.
Kutsal bir ülkü veya inanç uğruna savaşırken ölen kimse.