Eğitim Sitesi

Online Biyoloji Terimleri Sözlüğü

Online Biyoloji Terimleri Sözlüğü

Organ

Belirli bir görevi yapmak için bir araya gelen dokular organları oluşturur. Örnek : Kalp, böbrek.

Organel

1. Hücre içinde belirli bir görevi yapmak üzere özelleşmiş ve zarla çevrili yapılar. Çekirdek, mitokondri, kloroplastlar gibi.

2. Hücrenin içerisinde bulunan ve her biri farklı görevlerden sorumlu olan, daha küçük alt birimler.

Organik Madde

Doğal olarak bulunmayıp canlı organizmalar tarafından sentezlenen maddeler. Karbon temelli molekül.

Organizatör

Embriyonun bazı kısımlarını etkileyen ve onların histolojik ve morfolojik farklılaşmasını yöneten bir embriyo parçası.

Organizma

Sistemler bir araya gelerek organizmayı oluşturur. Örnek : Kemik hücreleri birleşerek kemik dokusunu, kemik dokuları kemiği, kemikler birleşerek iskelet sistemini, iskelet sistemi diğer sistemlerle birleşerek organizmayı oluşturur.

Organogenez

Embriyo tabakalarından organların meydana gelmesi.

Orta Lamel

Bitki hücresinin bölünmesi sırasında hücre plağını oluşturan yan yana iki bitki hücresi duvarı arasındaki çoğunlukla pektinden yapılmış olan tabaka.

Ortogenez

Belirli bir yöndeki evrimsel ilerleme. Düz hatlı evrim.

Osein

Kemik dokunun ara maddesi.

Osel

Omurgasız hayvanların birçok farklı tipinde bulunan basit bir ışık resep törü. Nokta göz.

Osmoregülasyon

Bazı sucul organizmaların, vücutlarının osmotik basıncını, yaşadıkları ortamın osmotik basıncına bağlı olmadan ayarlamaları.

Osmotik Basınç

Hücrelerin çoğu yaklaşık %75 oranında suya sahiptir. Bu nedenle sitoplazma, belli konsantrasyona sahip bir çözelti olarak düşünülebilir. Çözünen moleküllerin hücreye su kazandırma isteğine osmotik basınç denir. Çözünen madde miktarı arttıkça osmotik basınç da artar. Osmoz normal koşullarda osmotik basıncın yüksek olduğu ortama doğru gerçekleşir.

Osmoz

Suyun yoğunluğunun çok olduğu yerden az olduğu yere doğru, yarı geçirgen zardan geçmesi.

Osmoz

1. İki çözelti, çözünen molekülleri geçirmeyip, çözücüyü geçiren seçici geçirgen bir zarla ayrıldığında çözücü moleküllerin az yoğundan daha yoğun alana doğru geçmesidir.

2. Suyun seçici geçirgen bir zardan enerji harcanmadan hipotonik ortamdan hipertonik ortama geçişi.

3. Suyun yoğunluğunun çok olduğu yerden az olduğu yere doğru, yarı geçirgen zardan geçmesi.

Osteosit

Kemik dokuyu oluşturan kemik hücreleri.

Otçul

Bitkilerin meyve, yaprak, tohum ve sürgün gibi çeşitli kısımlarını yiyerek beslenen canlılar.

Otobiyolojik Temizleme

Akarsular ve denizler birer ekosistemdir. Her ekosistem kendini onarmaya çalışır. Kirlenen su kaynaklarının, su kaynaklarında doğal olarak bulunan canlılarla temizlenmesine otobiyolojik
temizleme
denir. Bu canlılar, otobiyolojik temizleme sırasında oksijen tüketirler. Bu nedenle otobiyolojik temizlemenin belirli bir sınırı vardır.

Otobur

Otoburlar bitkisel organizmaları besin olarak kullanan hayvanlardır.

Otofaji

Hücre içinde işlevini yitirmiş organellerin yok edilmesinde lizozom görevlidir. Hücre içindeki işlevi bitmiş organellerin sindirmesi olayına otofaji denir.

Otolit

Kulak taşı

Diğer Biyoloji Terimleri

İlk Sayfa ... 70 71 [72]73 74 ... Son Sayfa

Biyoloji Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 2079

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa