Utku
Bir tıfıl tohumun toprağa
Anlam kattığı gün bugün !
Mutsuzluğun
Umutsuzluğun
Yoksulluğun
Sırra kadem bastığı gün bugün !
Meşakkatle büyümenin
Kabuğunu kırmanın
Direnmenin
Ben de varım diyebilmenin
Destanlaştığı gün bugün !
Engelleri aşmanın
İçin için coşmanın
Bedeninden taşmanın
Göbeğinde yaşamın
Vacip olduğu gün bugün !
Karanlıkla çarpışmanın
Şems ile buluşmanın
Hedefe odaklanmanın
On İkiden vurmanın
Tebşir olduğu gün bugün !
Kara toprağın ak pak örtüsü
Sevginin şefkatin yalın örgüsü
Yazarların öyküsü
Ozanların türküsü
Notalara döküldüğün gün bugün!
Kinin sevgiye
Nefrettin muhabbete
Gaflettin vefaya
Hasımlığın hısımlığa
Dönüştüğü gün bugün !
Etle tırnağın
Tekbirle kulağın
Gözle ışığın
Yağmurla sahranın
Gurbetle sılanın
Buluştuğu gün bugün !
Uzakların yakına
Dertlerin devaya
Bakışların sevdaya
Güvercinin yuvaya
Tomurcuğun çağlaya
Yakıştığı gün bugün !
Kemençenin curaya
Zeybeğin horona
Ellerin havaya
Herkesin halaya
Tutuştuğu gün bugün !
Kavgaların barışa
Lüpçülüğün civanmert bir yarışa
Tekamül ettiği gün bugün !
Cühelaya agahın
Meczuba ıslahın
Musaba salahın
Mazluma fellahın
Nasip olduğu gün bugün !
Tutsaklara necatın
Siniklere şecaatin
Bedbinlere mürüvvetin
Akvama devletin
Cumhura cumhuriyetin
Halkıma hürriyetin
Tecelli ettiği gün bugün !
Sinan Enç
Sinan ENÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Yarim
Kanayan parmak değil ki sarayım
İçteki yarayı saramam yârim
Sensiz harabat olmuş bu sarayım
Demsiz, ayık kafa duramam yârim
Soluduğum hardal gazına emsal
Yanıyor ciğerim gözlerim bir hal
Mutluluk dilde eğreti bir masal
Söylence beni avutamaz yârim
Çıktığımız yüce dağlar aynı dağ
Gezdiğimiz gani bağlar aynı bağ
Gülüştüğümüz dostların hepsi sağ
Sensiz bir mefhumu kalmadı yârim
Pırıltısı söndü gözlerim âmâ
Kuzguni darıdünya, umman, sema
Bir intizar bir siluet var ama
O da biterse ölürüm yârim
Boşlukta rotasız meçhule giden
Girmiş burgaca harrangürra dönen
İrtifa kaybetmiş yokluğa düşen
Kırıma uğramış gibiyim yârim
Dilim var döşümdekini dökecek
Hemdertlerim var derdimi bölecek
Hem benim için gözyaşı dökecek
Beyhude, aklından çıkmışsam yârim
Gözümün önünden süzülüp gezme
Kaşlarını çatıp, dudağın büzme
Gücenmiş gönlümü daha da ezme
Ben sırtımdan vurulmuşum yârim
Sinan ENÇ
Sinan ENÇ
Rüzgar
Bu hazan mevsiminde
Islık çalıyor rüzgar
Dövüyor kapımı
Zorluyor penceremi
Bu hazan mevsiminde
Uyutmuyor rüzgar
Türkü mü çığırıyor
Feryat mı ediyor...
Sararmış yaprakları
Toprak çağırıyor
Bu hazan mevsiminde
Uyutmuyor rüzgar
Toprağa düşene
Ağıt mı yakıyor
Bu hazan mevsiminde
Uyutmuyor rüzgar
Bir serinlik tenimde
Bir ürperti içimde
Sen mi geldin gizlice
Yoksa Azrail mi sinsice….
Sinan ENÇ
Bu Akşam
Bu akşam saat onsekiz onbeşte
Geçtim kapının önünden sesizce
Yüregim ateşlerede, beynim düşte
Geçtim kapının önünden sessizce
Işık süzülüyordu pencerenden
Yaşlar dökülüyordu gözlerimden
İçimi çekiverdim en derinden
Geçtim kapının önünden sessizce
Aşk neler yaptırıyormuş insana
Az daha yakın olmak için sana
Daldım karşı markete şuursuzca
Geçtim kapının önünden sessizce
Yurdun önünden baktım pencerene
Bir karartı göründü gözlerime
Hayalmiydi gerçekmiydi söyle ne
Geçtim kapının önünden sessizce
Adımladım yokuşu ağır ağır
Gözlerim körmüş, kulaklarım sağır
Görmem için dürt,duymam için bağır
Geçtim kapının önünden sessizce
Telefonum uzun uzun çalmadı
Kimse öldün mü be diye sormadı
Bu sevdaya bu ayrılık olmadı
Geçtim kapının önünden sessizce
Bu ihanetin beni yaktı yıktı
Fırtınalar koptu,şimşekler çaktı
Geriye koskoca bir enaz bıraktı
Geçtim kapının önünden sessizce
Benden başkasını söyle sardın mı
Suyunu döküp sırtını ovdun mu
Yoksa kollarında uyudun mu
Geçtim kapının önünden sessizce
Sözüm necip özün paksa dön geri
Bu aşktır ne rica ne emirvari
Dönmüyorsan burdan çekip git bari
Geçtim kapının önünden sessizce
Sinan ENÇ