Eğitim Sitesi

Nasıl Unutsun Bu Gönül Seni? Şiiri

Nasıl Unutsun Bu Gönül Seni?

İnce bir sızı var benliğimin ücralarında

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?

Senin yaktığın ateş dolaşır hücrelerimde

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Sensizlik her günümde keder, her anımda matem,

O nazlı hayâlin gözümü ilişiyor her dem,

“Ben unuttum.” demek bile hatırlamaktır madem,

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Şimdi “Meçhûl”e döndü, “Sevda” diyarımın adı,

Yüzümde tebessümün, inan, izi kalmadı,

Hâlâ damağımdayken o dudaklarının tadı,

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Hep sana çıkıyor, uğradığım bütün sokaklar,

Gecenin büyüsünde, mehtapta bile yüzün var,

Dilimde ayrılığa isyan, içimde volkanlar…

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?

Ahmet YANIT Şiirleri

  

eda sevipte terk edilmenin tadını hiç tatmadım ama tatdırdım galiba şimdi birisin çok seviyorum ama birbirimiz için uygun değiliz onun için istemiyorum onu duy beni hasan
2008-09-12

Turan AKBULUT Şimdi "Meçhûl"e döndü, "Sevda" diyarımın adı,
Yüzümde tebessümün, inan, izi kalmadı,
Hâlâ damağımdayken o dudaklarının tadı,
Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?
Güzel dizeleriniz için tebrikler. Yüreğinize sağlık. 2008-06-01

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet YANIT Şiirleri:

Sesleniş

Kaderim mi benim, hep hasret çekmek?

Yine gurbet bana can-diyâr oldu.

Sensizliğin acısı bilmiyor ki dinmek,

Aklım-fikrim benden hep firâr oldu.



Hayâlin çekilip gitmez karşımdan,

Yağmur isyân etti gözüm yaşından.

Beni benden alıp bu büyük sevdan,

Çepe-çevre sardı, sonsuz nâr oldu.



Say ki, bir gülüm ben, sensiz kurudum,

Mutluluğun yolunu bulamaz oldum.

Mahzun kaldım burada, gülmeyi unuttum,

Şimdi tek meşgâlem âh-u zâr oldu.



Dualar ettim hep yüce Mevlâ’ya:

Bir leke gelmesin bu temiz sevdâya.

Yüreğimde kanayan bu acı yaraya

Yine tek dermânım nazlı yâr oldu.



Bilmem ki, niye yook hayatın tadı,

Yüzümde neş’eden eser kalmadı.

Sensizken geçen her günün adı

Şu gönül hânemde, bin efkâr oldu.



Anla Kardelen’im, sevmişem seni,

Bu şiir sevdama bir şiâr oldu.

“Sensizim!” diyorsam, ölüyüm bil ki,

Sanki bu sokaklar bir mezâr oldu.

Ahmet YANIT

Sensizim...

Bir diyâr-ı efkârdayım ey yâr,

Sensizliğin koynunu mesken addetmişim.

Şimdi âfâkımda yalnız sisler var,

Bir meçhûlde yollarımı kaybetmişim...



Nicedir hiçbir ziyâ değmedi gözlerime,

Ben tüm bir cihânı kara bilmişim.

Yokluğunda set kurmuşum sözlerime,

Dilimdeki her lisanı lâl etmişim...


Ahmet YANIT

Yalnızlardanım?

Kurumuş bir gül gibi kaldım ortada,

Suya hasret kalıp, yananlardanım.

Bu ayrılık acısı girdi kanıma,

Şimdi bir meçhulde, yalnızlardanım.



Sensizlik sinemi yakıp duruyor,

Hiçbir çare bana merhem olmuyor,

Sen gittin; dünyama güneş doğmuyor,

Şimdi karanlıkla dost olanlardanım.



Yardan ayrı kalması zorumuş meğer,

Şu hasretten acısı yoğumuş meğer,

Sensiz her dakika yıla eşdeğer,

Şimdi vuslat için gün sayanlardanım.



Bilmem ne yaparsın yaban ellerde,

Ben berduş oldum şimdi sayende.

Ha bugün, ha yarın yâr gelecek diye,

O tozlu yollara bakanlardanım.



Sensizken bıkıyorum ben yaşamaktan;

Kendi mezarını kendi kazanlardanım.

Sevenini acımadan ateşe atan,

Bir zalime şiir yazanlardanım.

Ahmet YANIT

Nasıl Unutsun Bu Gönül Seni? Şiiri